Ukalayız ya biz, hatta bazılarına göre narsist, bazılarına göre dünyayı etrafında döndüren adamız ya biz.

Bundan böyle kimse için kılımı kıpırdatmayacağım.

Şantajcılar bineceklerinin tepesine istediği gibi binebilir.

Zimmetçiler milletin malını istediği kadar zimmetine geçirebilir.

Siyaseti dizayn eden gruplar birbirlerinin istediği gibi ayağını kaydırabilir.

Her türlü pisliğe bulaştıkları halde yargıda kendilerini aklayanlar da bataklıklarında istediklerini boğabilir.

Biz, ister ukalalık deyin, ister kendini beğenmişlik, ne derseniz deyin, bu şehrin vicdanıydık.

Davalık olduğumuz insanlar bile iftiraya uğradığında onlara çamur atanların karşısında durduk, oyunlarını bozduk.

Organize olmuş yapılar kendilerini suçlayanları bir kaşık suda boğacak kudretteydi, onların etrafında kalkan olduk.

Üzerimizden kaç kişi kaç kişiyi hesaba çekti, üzerimizden kaç kişi kaç lira kazandı hesabını tutacak değiliz.

Biz bu şehirde yasa çıkarttık, birçok insanı yargıya taşıdık, en azından cesurca her haltı yiyenler, kılıfına uygun haltlar yemek zorunda kaldı.

Biz bu şehirde korku salanların pisliklerini ifşaa ettiğimiz için daha üst makamlarda görev alacakların görevlendirilmelerinin önüne geçtik, esir aldıkları insanlar gibi kendilerini de başkalarının esir alacağı bir duruma getirdik.

Hepsi hiçbir şeyden korkmadı, yargıyı, siyasileri bile satın alacak güçlerini gösterenler bildi ki, haksız kazançlarının belgesi elimize ulaştığında yayınladık.

Bu şehirde dengeler var, bu şehirde parsellenmiş alanlar var, bu şehirde durumdan vazife çıkaran itler var, bu şehirde hayır kurumları bile hırsızların bağışlarını almak için sıraya girdi.

Birinin diğerine dokunacak olan şerrinin bile önüne geçen olduk şerli insanlar arasında. 

Bu şehirde bir de biz vardık.

Çekiliyorum geriye, birbirinizin alanlarınızı istediğiniz gibi işgal edebilirsiniz.

FETÖcülerin karşında da bizden başka duran olmadı, şimdi onlar da müştekileri, kurumları istedikleri gibi oynatabilir.

Valisinden belediye başkanlarına, milletvekillerinden oda başkanlarına, üniversitelerden sivil toplum örgütlerine, kurumlarda ezilen memur ve işçilerden çiftçilere kadar hepsini yazdık.

Bu ülkede yazdığı yazılardan dolayı tek kuruş kazanmayan yüz binlerce lira ödeyen bizden başka kimse olmadı.

Bu ülkede yazdığı yazılardan dolayı bizim kadar yargılanan da olmadı.

Artık kimse için kılımı kıpırdatmayacağım.

Yiyin birbirinizi, yiyin milletin emeklerini.

Milletin alın terlerinden yaptığınız şatafatlı villaların sıcaklığında ter atın.

Ne kadar çok isterdim kendi kabuğuma çekilip, bu gerçeği göstermeyi.

Nefsim isteyecek olsa vicdanım elvermiyor.

Bir an olsun düşünülsün istedim!