Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Biz kazanıyoruz

A+A-

Biz Suriye'ye kendi isteğimizle girmedik. Öncelikle hafızalarımızı tazelememiz gerekiyor. Türkiye Esed'e uyarılarını yaptı, çünkü Esed'in bir bahane olduğunu, gözü dönmüş emperyalist devletlerin Suriye'yi işgal edeceğini görmüştü.

Yine uyarı düzeyinde kalma kararlılığını göstermesine rağmen sınırlarımızda taciz atışları açılmakla kalınmadı, bombalar patladı, füzeler fırlatıldı.

Artık sınır bölgemiz silahlı terör örgütlerinin eline geçecek duruma gelmişti. Türkiye kendi toprak bütünlüğünü korumak ve sınırlarımızda cirit atan, emperyalist devletler tarafından silahlandırılan terör guruplarını uzaklaştırmak için savunma hakkını kullanmıştır.

Biz kimsenin yeraltı kaynaklarına göz diktiğimiz için Suriye'de değiliz, kendi topraklarımıza göz dikenlerin gözlerini çıkarmak için oradayız. Türkiye masanın bir ucuna oturmuştur, kimse Turkiye'yi yok sayamayacak duruma gelmiştir.

Güvenlik koridorunun oluşturulması lafla değil varolmakla gösterilir.

Allah komutanlarımıza, askerimize güç-kuvvet versin. Millet olarak dualarımızla askerimizin yanındayız, gerektiğinde de asker olmaya hazırız.

Bir akıl tutulması yaşandı tamam, hendekler kazan, özerklik ilan edecek kadar gözü dönmüşleri meclise taşıyacak kadar bir nefret de yaşadın, ona da tamam. Bu zamana kadar karşı olduklarınla hiçbir ayrım gözetmeden kol kola girerek hareket ettin hadi ona da tamam. Ama bir dur artık bir dur. Hata her insana mahsustur ama ülkene karşı suç işleyenlere karşı da onurlu bir duruşun olsun. Nasıl ki FETÖ kamburunu bu taraf sırtından attıysa, sen de teröristleri, terörist severleri sırtından at!

Türkiye hiçbir Suriyeli'yi ya da mülteciyi sınır dışı etmiyor, sadece kapılarını açtı, giden kendi iradesiyle gidiyor, bazı 'bu ülkede yaşanmaz diyenler' de o topluluk arasına karışabilir. Gelene karşı çıkanlar şimdi de gidene karşı çıkıyor. Bu hamle sadece zorluğu göstermek içindir, ne bir şantajdır ne de bir göz dağıdır. Kalanlar zaten milletimiz tarafından da, devletimiz tarafından da koruma altındadır.

Bu ülkenin teröristleri, tasmalarının bağlı olduğu emperyalist devletlere mülteci olarak sığınma haklarını kullanır, aynı hainler sadece yaşamak için ülkemize sığınanları aşağılar ve devlet düşmanlıklarına yurtdışından da devam eder.

Alçak terör gruplarının bırakın sınırlarımızda gerçekleştirdiği terör saldırılarını, İstanbul'da, Diyarbakır'da ve en önemlisi de başkent Ankara'da gerçekleştirdikleri terör saldırılarını ve canlı bomba eylemlerini ne çabuk unuttunuz?

Herkesin kendine gelmesi gerekiyor. Hedef her zaman Türkiye olmuştur. 33 değil 330 şehit de verebiliriz, 33 bin şehit de verebiliriz.

Biz hiçbir savaş bölgesinde bulunmadığınız halde -PKK ile mücadelemizde- 50 bin şehit verdik, hem de kendi topraklarımız üzerinde. Bazen bir can verirsin, bin metre ilerler, binlerce can alırsın.

Şehitlerimizin bereketi, nefsi müdafa hamlesiyle binlerce rejim yanlısını etkisiz hale getirmiş, yüzlerce tankı, onlarca uçağı imha ettirmiştir.

Öyle ya da böyle Türkiye güvenlik koridorunu sağlamak zorundadır.

Elbette ki hiçbir can kaybı yaşanmasın istiyoruz, daha yakın tarihimizde FETÖ darbe girişimi yaşanmamış olsaydı, FETÖ devlet içinden bu kadar temizlenebilir miydi, mal varlıklarına el konulabilir miydi?

Biz kazanıyoruz!

Önceki ve Sonraki Yazılar