AK Parti iktidarından önce ne evim ne de arabam vardı, AK Parti iktidarından sonra da ne evim ne de arabam oldu.

AK Parti iktidarından önce de insanî olarak verdiğim mücadeleler sonucu yargılandım, ertelenmiş hapis cezalarına çarptırıldım, AK Parti iktidarından sonra hakkımda açılan soruşturmaları, yargılandığım mahkemeleri, nezarette sabahladığım günleri, tazminat ödemeye çarptırıldığım cezaları, evime gelen hacizleri, kurumda verdiğim savunmaları, aldığım hapis cezalarını sayı olarak hatırlamıyorum bile. Devam eden 34 tane de davam var.

Hayatı sadece yaşamaktan ibaret görmediğim, yaşanılır bir ülke istediğim için bilinçli olarak mücadele ediyorum.

FETÖcülerle uğraştığım için de yargılandım ama hiçbir zaman bu hükümet döneminde nasıl bunlar oluyor diye hayıflanmadım, çünkü yargının da, siyasilerin de bir şekilde bu lanet terör örgütünün ileri gelenleriyle geçmişte iş tuttuklarını biliyordum. Ardıma siyaseti alarak bir mücadelenin içine girmedim, kaç kez de FETÖ mücadelesi Tayyip Erdoğan’a bile emanet edilemeyecek kadar bizim meselemizdir diye yazdım.

Benim önceliğim devletimiz, vatanımız ve milletimiz olduğu için sivil inisiyatif olarak adlandırdığımız bir irade mücadelesiydi. Tayyip Erdoğan siyasette yokken bu mücadeleyi kendime tercih ettim.

Hayatımda ilk kez Tayyip Erdoğan’ın kurucu Genel Başkan olduğu AK Parti'ye 35 yaşında oy verdim. Partinin başında Erdoğan olduğu için oy kullandım.

AK Partiliyim.

Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasi bir lider olarak kabul ediyorum.

Yaptıklarını da, hatalarını da sansüre kendimi teslim etmeden yazıyorum.

Erdoğan’ı Türkiye’nin siyasi tarihinde ‘bir devrimci’ olarak gönül dünyamda içselleştiren insanlardan biriyim.

Ülkemin çıkarlarını düşündüğümde Erdoğan’ın siyasi çizgisinde kalınması gerektiğine inanıyorum.

İçim kendi adıma öyle rahat ki, lafımı eğip bükmeden söyleyen, diğer tarafta çizgimi de koruyan bir yerde duruyorum.

Erdoğan’ı suçladığım meselelerde siyasi kadroların yerlerini korumak için nasıl sessiz kaldıklarına, kendi illerinde yaşanan yanlışları bile genel merkeze taşıyacak kadar kabiliyetsiz, sorun çözen değil üreten insanlar olduklarına tanıklığım da az değil.

Erdoğan benim inandığım değerlere en fazla inanan, savunan, hayata geçiren siyasi lider olduğu için Erdoğan’ı önemsiyorum, daha açık bir ifadeyle Erdoğan birçok konuda bizim adamımız olduğu için O’na olan desteğimi devam ettiriyorum, O’nun adamı olduğum için değil!

Kişisel olarak AK Parti döneminde maddi-manevi birçok zarara uğradım, genel olarak Türkiye kazandı.

Ben AK Partiliyim, benim için siyasi lider de Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Benimki bilinçli bir tercihtir.