1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. Fatih Tezcan olayı ya da benzer hinlikler!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Fatih Tezcan olayı ya da benzer hinlikler!

A+A-

Türk Hukuk sisteminde suçun tekerrürü, mükerrer suç olarak adlandırılan bir durum var. Yani bir hapis cezası aldığınızda ceza ertelenebiliyor, benzer ikinci bir hapis cezası aldığınızda ceza uygulanıyor, hapsi boyluyorsunuz. Ali için de aynı kural işliyor, Veli için de! 

İki adamı kurşunla yaralayarak cezaevine girseniz, ilk suçunuz olduğu için pandemi döneminde alınan karardan dolayı cezaevine giriş çıkış da yapabilirsiniz, birkaç gün yatış yaparak da çıkabilirsiniz.

Fatih Tezcan'ın Kemal Kılıçdaroğlu'na hakaretten dolayı hapse atıldığı, Canan Kaftancıoğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret etmesine rağmen serbest bırakıldığı bilgisi doğru değildir, Kaftancıoğlu'nun cezası tek olduğu için serbest bırakılmıştır.

Şimdi esas tartışılması gereken, mükerrer suçların kategorize edilmesi olmalıdır.

Bir adamı ya da aynı olayda iki adamı vurarak yaralayan kişinin ilk suçu olduğu için serbest bırakılması, bir başka kişinin bir kişiye sünepe, diğer kişiye alçak dediği için hapiste yatması sorgulanmalıdır.

Fatih Tezcan Atatürk'e hakaret etmiş, yargılanma sürecinde "Atatürk’e hakaret edene kadar bana küfür edin, daha iyidir, kabulümdür. Mustafa Kemal’e küfür veya hakaret etmek, Müslüman'ın öncelikle kendi davasına ihanetidir" demiştir.

Ceza davalarını bir algı davasına dönüştürmek, insanımızı aptal yerine koydurur, duygusallık zemini üzerinden karakterleri tartışılması gereken kişiler kendilerini kahramanlaştırır. 

Hakaret ediyorsan bunun bir bedeli vardır. Ben de Şubat ayında hapis yattım. Önceki davanın bir önemi yok, hapis yatmama sebep olan Cihanbeyli Belediye Başkanı Mehmet Kale'nin HDP'li avukatına hakaret etmekti. Kimseye duyurmadım bile. "HDP'li, PKK'nın siyasî uzantısından belediye başkan aday adayı olan avukata alçak dediği için hapis yattı" propagandası insanı meşhur edebilir ama hukuku tartışmaya açmadan, mükerrer suçlar için bir mücadele vermeden, daha doğrusu ceza yasalarını tartışmadan, bu saçmalığa karşı çıkmadan, siyasilere adalet çağrısı görevini yerine getirmeden, Erdoğan'ın ve Adalet Bakanı'nın gözüne sokmadan bunu yaparsan, her şey eskisi gibi devam eder, bir çözüm üretilmesine katkı sağlamadan, mağduriyet üzerinden sadece kendini gündeme taşımış olursun.

Kendilerini meşhur etmek için hakaret eden, sonra cezalandırılma ihtimallerine karşı hakaret ettiklerine methiyeler düzen, içeriye alındıklarında da cıyaklayanların yakalarımızdan düşeceği yok, onları biz söküp atacağız!

Önceki ve Sonraki Yazılar