1. YAZARLAR

  2. Doğan Hisar

  3. Proje insanlara karşı senin bir projen var mı Tayyip Bey?
Doğan Hisar

Doğan Hisar

Yazarın Tüm Yazıları >

Proje insanlara karşı senin bir projen var mı Tayyip Bey?

A+A-

Bu ülkede kul hakkıyla ilgili şiir gibi cümleler kuran yazarlar, şairler, akademisyenler, ilahiyatçılar, entelektüeller, düşünürler olmuştur. Kul hakkı yiyen bir yönetici için tek laf edememişlerdir ama. Allah'ın ayetlerinden ve Peygamber Efendimizin sözlerinden daha bağlayıcı laflar olmayacağına göre, Müslümanların tanımlamalar, tasvirler yaptıkları gibi, kul hakkı yiyen insanları da karşılarına almaları gerekiyor. Kul hakkı yiyen insanları, kul hakkı tasvirleri yapan insanlar karşılarına alacak bir cesaret gösteremezse, ürettikleri o lafları kul hakkı yiyenler de kullanır!

***

Konya'da seçimler yenilenmiş olsaydı belediyeler halkı davet ettikleri iftar programlarını iptal ederler miydi? Bu şehirde yaşayan fakir-fukara var, bu şehirde yolcu var, bu şehirde iftarını bir çorbayla açan insanlar var. Belediyeler bir şeylerden kısacaksa kongre merkezlerinde kendi yaptıkları programları iptal etmelidir. Her program için ne kadar para harcanıyor, kendi merkezlerini kiraya verdikleri adamlardan o mekanları kaç liraya kiralıyorlar, bilen var mı? Bir de teravih vakti belediye 'zikir meclisi konseri' düzenliyor. Yüzlerinizi sadece seçim zamanları millete çeviren olmayın. Uğur İbrahim Altay'ın iftar programlarını iptal ettiği açıklamayı paylaşan olmak değildir iş, bu şehrin insanlarıyla ekmeğini paylaşanları paylaşacağımız kurum ve kuruluş bile kalmadı neredeyse. İftar sofraları kurulmalıydı, o sofralara protokol davetler yapmayacağız açıklaması yapılmalıydı!

***

Gönül belediyeciliği yapacaksınız, birilerini gönülleme belediyeciliği değil. Gönüllerimize dokunduğunuzda ellerimiz çatlarcasına alkışlayacağız, birilerini gönüllemeye kalkıştığınızda o ellerimizi enselerinizde şaklatacağız. Konya eski Konya değil, bir anda sizleri eskitmeyi de bilir!

***

Bu dünyanın en büyük hesabı olsa olsa Beyaz Saray'dan dünyayı yönetmek ya da dünyayı yöneten 8 aileden birinin varislerinden biri olmak olabilir. O hesap da tuttu diyelim, kaç yıl yaşayacaksın o debdebeli hayatı, kaç yıl insanları emrinde koşturacaksın, kaç yıl dünya ülkelerinin liderlerine ceket düğmeletip bütün ülkelerin halklarının kölen olduğuna inanacaksın? Saltanat bile bir süre sonra eza verir insana, sadece yoksulluktan ya da onurunu zedeleyen şeylerden dolayı intihar etmiyor insanlar, birçok insanı hizmetinde koşturan zenginler de, şöhret sahipleri de intihar ediyor. İnsanın kurtuluş için iki seçeneği kalıyor geriye; ya akledenlerden olacak, kendinin yeryüzünün halifesi olduğuna inanacak, her şeyden sorumlu olduğunu bilerek yaşayacak, ölümü sonrası kendine ebedi bir saltanat sunulacak ya da aklını kaçıracak, sorumluluktan kurtulacak!

***

Son yıllarda Sultan 2. Abdulhamid Han'ın karşısında yer alan güruh tarafından nasıl Osmanlı'nın parçalandığı, ne büyük ihanetler yapıldığı konuşulmaktadır. Hainlik yapanlara bir sürü laf söylemekten geri durmuyoruz da, hainler kadar ülkelerinin parçalanmaması için çaba sarfetmeyen uyuşuk bir milletin olduğunu sorgulamıyoruz. Ülkemizi parçalamak için projeler olduğunu, bazı insanların proje olarak halkın karşısına sunulduğunu dillerinde pelesenk haline getiren siyasilerin ve insanların ne karşı bir projeleri ne de halkın karşısına millet iradesinin projesi olarak sunabilecekleri insanlar yoksa er geç projelerini hayata geçirenler çizdikleri projelerin üzerinde inşaalar gerçekleştirecektir. Bu ülkede gecekondular bir gecede dikilmiş, sonra da kentsel dönüşüm marifetleriyle hazine arazilerine konanlar daire sahibi olmuştur. Bir benzetme olarak gecekondu ifadesini kullanıyorum. Kayıtdışı gibi görünen hareketler daha sonra kendini kayıt altına aldıracak resmi bir hüviyet de kazanır. Kayıtdışı kazanımlar nasıl "Varlık Barışı" olarak resmiyet kazandıysa, adı barış olur, özgürlük olur, kardeşlik olur, evrensellik olur, milletin kanını akıtan, milletin kanını emen sülükler bir bakarsınız ülkenin yönetiminde söz sahibi olur. Slogan olarak söylenilse dahi, "Söz milletindir" ifadesi milletin kendine ait değildir. Millet ne zaman ki, kendi durduğu yerini gösteren bir sağlamlıkta "Söz bizimdir" diyecek duruma gelebilirse, o zaman millet de, milliyet de kendi mecrasında yöneteceklerini kendi seçer, yöneticilerine kendi ayar verir!

Önceki ve Sonraki Yazılar