1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. Siyasileri bizler bu hale getirdik, onlar da ülkeyi!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Siyasileri bizler bu hale getirdik, onlar da ülkeyi!

A+A-

Hiçbir vakfa, sivil toplum örgütüne, siyasetçiye ihtiyaç yoktur, her ilde hukuk mücadelesi veren bir insan, onun davalarını takip eden bir avukat olsun birçok şey düzelir.

Hukukçu ve insan hakları dernekleri sadece tüzüklerinin gereğini yerine getirse bu kadar hukuksuzluk işlenemez.

Bu ülkede siyaset belli bir süre bazı şeyleri düzeltebilir, sonrasında farklı darbelerle karşılaşmak zorunda kalır.

Siyaset hiçbir zaman liyakat temeli üzerine kurulmaz, kıyamete kadar da kurulmayacaktır.

Toplum bilinçlenmediği sürece siyasileri suçlamaya devam edeceğiz, bir ilçenin halkı bile bilinçli olsa kimse o halka dayattıklarını seçtiremez.

Bağımsız seçilen insanların bilinçli bir tercihten dolayı seçildiği anlamı çıkarılmamalıdır, bazı yerlerde o bilinç vardır bazı yerlerde de tepki ve yok saymalara karşı bir karşı koyuş niteliğindedir.

Bu ülkenin tek karışını sattırmayız diyen insanlar, binlerce insanın iradesini satan, binlerce insanın yüzünü kızartan tercihlerde bulunuyor, bu tür benbilirimciliğe müsaade ettiğimiz sürece göğsümüzü gere gere tercih edilen insanların yanında yer alamayız.

Millet kendini yönetecek insanı kendine yakıştırmalıdır. Ahlaksız bir insanı milletin başına yönetici olarak atayana da, seçtirene de, "O ahlaksızı başımıza atarken ya da seçtirirken hiç mi utanmadın" demediğimiz sürece, siyasetin içine ahlaksızları kendi ellerimizle sokmuş oluruz.

Şahsiyetli bir yönetim bekleyen ve isteyen insan "Genel başkanımız iyi ama etrafında çakallar, menfaatçiler var" diyemez. Ölçümüz bellidir: "Hz. Muhammed şahsiyetliydi, etrafında da hiçbir şahsiyetsizi barındırmadı."

Şahsiyetli bir insanın etrafında şahsiyetsizler barınamadığı gibi gölgelerinden bile istifade edemez. Ahlakı iktidar edemediğimiz sürece, ahlaksızların sırtımızdan bir yerlere gelmesine vesile olan ahlaksızlardan oluruz.

Siyasiler bu ülkeyi bu hale getirmez, siyasileri bizler bu hale getirdiğimiz için bu ülke bu hale gelir.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçim öncesi televizyon söyleşisinde, “Genel merkeze birçok FETÖcü hakkında dosyanın gönderildiğini, FETÖcü siyasilerin bir kısmını da bildiğini, görev kendilerine verilirse gereğini yapacaklarını, dosyaları hükümete göndermediklerini, kendilerinin muhbir olmadığını” söylüyor.

Diyor ki; biz iktidara gelirsek, adalet bakanlığına talimat veririm, gereğini yaptırırım, dosyaları kankama göndermem, ben muhbir değilim.

Sana dosya gönderiliyorsa niye inceletmiyorsun, bildiğin FETÖcü siyasiler varsa niye açıklamıyorsun?

Kankana niye bu FETÖcülerin işini bitir demiyorsun?

Bu nasıl bir siyaset anlayışı, nasıl bir siyasi liderlik?

O zaman FETÖ’nün siyasi ayağı var demenin de bir anlamı kalmıyor!

FETÖcüleri ihbar etmek ne zamandan beri muhbirlik oldu?

İhbar etmeyerek korumuş olduğunu anlamıyor musun?

Konya’da FETÖ bağlantısı olan birçok insanı kendi adımla savcılığa ihbar ettim, birçok FETÖ Davası’nı takip ettim, FETÖ bağlantısı olan insanlar hakkımda dava da açtı, hatta ağır ceza hakimlerini karşıma aldım, cezalandırıldım.

“Zillet ittifakı”na hiçbir şey demiyorum, FETÖ’yle mücadelede AK Parti de MHP de kontrollü bir mücadele vermektedir, şehitlerimizin kanı, gazilerimizin feryadı ve darbe karşısında kendilerini canlı kalkan yapan milletimizin devletine sadakatı kirletilmiştir.

Bir tane FETÖcüyü karşısına alamayan, bir tane FETÖcünün bile kendisinden çekinmesini sağlayamayan insanlar FETÖ tehlikesinden bahsetmesin!

Genel tanımlamalarla FETÖ'yü yerin dibine sokan, kendi yaşadığı şehirde hiçbir FETÖcünün isimden bahsetmeyen insan, FETÖ'den hâlâ çekiniyor demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar