1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. Süleyman Soylu’dan rahatsızım!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

Süleyman Soylu’dan rahatsızım!

A+A-

İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bir devlet adamı sorumluluğunu taşımıyor, bir kesimin duygularında yankı bulan, başka kesimlerin nefretlerini kabartan bir dil kullanıyor.

Sosyal medya üzerinden “Soyun soylansın, boyun boylansın” tekerlemeleri gırla gidiyor, gırgıra alınacak bir durumun olmadığının da farkındayım.

Devleti yönetenler nefret dilini terketmeli, merhamet dilini zaman ayırıp öğrenmelidir. Bizler her türlü öfke çıkışında bazı şeyleri hesap ediyoruz, mesele tribünlere oynamak olsaydı, alkışlanacak laflar etmeyi bizler de bilirdik.

PKK bağlantısı olan HDP’li belediye başkanlarının görevden alınmasının payesini yakasında taşıyor, ağzı dolu dolu haykırıyor, FETÖ bağlantısı olan belediye başkanlarının hangi vakfa para aktardığı, hangi derneğe arsa tahsis ettiği, hangi FETÖcüye encümen kararıyla yer kiraladığı bilindiği halde dili lal kesiliyor, topluluk karşısında ateş saçan çakmak çakmak gözleri körleşiyor.

İçişleri Bakanı olarak (TEM) Terörle Mücadele Müdürleri ve (KOM) Kaçakçılık ve Organize İşlerle Mücadele Müdürleri’yle bir kez olsun toplantı yapmayan adam mı terörle mücadele verecek?

Polis fezlekelerinden habersiz olan insan, o polislerin kendilerini nasıl hedef tahtasına oturttuğunun farkında bile değil.

Büyükbaş FETÖcülerin hepsi bakanlığın takipsizliğinden dolayı beraat etti.

Laf üretmeyeceksin, bakanlığının gereğini yerine getireceksin!

FETÖ’nün kaç çatı davası olduğundan, hazırlanan iddianamelerden, suçlamaların mahkemelerde nasıl değiştirildiğinden habersiz olan; siyaset amigoluğundan başka bir şey yapmayan bir insanın, seveninin çok olması, “Kendini Dışişleri’nin şahı” zannettiğini söylediğin adamdan farklı olmayacaktır, aynı sona yürüdüğünün bile farkında değilsin, laf üretiyor, şahlık oynuyorsun!

Bugüne kadar hangi FETÖ Davası’nı, hangi terör örgütü davasını takip ettin?

Mesele sadece çatışmalarda emir yağdırmak değildir, esas olan yargıyı takip etmektir!

Bir ülkede terör varsa İçişleri ve Adalet Bakanları her ay kafa kafaya vererek toplantı yapmalıdır. Bir taraf kolluk kuvvetidir, diğer taraf yargı kuvvetidir; denetimi olmayan sorgu ve yargıya müdahale eden elbette ki çok olacaktır!

Gözünüzün önünde terör bataklığının mücavir alanı çizilmiş, teşkilat şeması çıkarılmış dosyalar var, daha onlardan bile haberiniz yok; siz hâlâ sivrisineklerle uğraşıyorsunuz!

Önceki ve Sonraki Yazılar