1. YAZARLAR

  2. Ahmet Şükrü Kılıç

  3. HDP kapatılsın mı?!
Ahmet Şükrü Kılıç

Ahmet Şükrü Kılıç

Yazarın Tüm Yazıları >

HDP kapatılsın mı?!

A+A-

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, önce HDP’nin kapatılması gerektiğini söyledi, sonra da MHP olarak Yargıtay Başsavcılığına HDP’nin kapatılması için müracaat edebilecekleri uyarısında bulundu.

HDP 2015 Yılında yapılacak olan anayasa değişikliğine destek vermemişti. Parti kapatma izninin meclisin üçte iki çoğunlukla (367) oylaması hükmüne karşı çıkmıştı. Parti kapatma yetkisi Yargıtay Başsavcısının açacağı dava ve Anayasa Mahkemesi üyelerinin oylamasıyla gerçekleşecek, eskiden de öyleydi şimdi de öyle.

O dönemde HDP, parti kapatılmasını meclisin üçte iki çoğunluğuna bağlayan maddeyi desteklemiş olsaydı, HDP’nin kapatılması talebi meclisteki aritmetiğe bağlı olacağı için Devlet Bahçeli HDP’nin kapatılması talebinde bulunamayacaktı, belki anayasa değişikliğini gündeme getirecekti.

Bu konuda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önceki açıklamalarına bakıldığında, partilerin kapatılmasını değil, parti mensuplarının cürümlerinin cezalandırılması gerektiği savunusu vardır.

CHP, İYİ Parti ve HDP’nin “Millet İttifakı” içinde yer aldıkları biliniyor.

HDP kapatıldığında ne olur?

6 milyon HDP seçmeninin oy kullanması yasaklanamayacağına göre, HDP’nin yeni uzantısı olarak kurulacak partide oylar yine toplanacaktır. HDP seçmeni ideolojik ve etnik kimlik taşıyan bir seçmendir, onlar için kişilerin değil işaret edilen partinin önemi vardır. Demirtaş gider Buldan gelir, Türk gider Kürkçü gelir, kimseyi bulamasalar dahi Osman Baydemir’in üstü olan örgüt mensubu çöpçü gelir.

HDP, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi aday çıkarmış da bir partidir, tabii ki ikinci tura kalınmış olunsaydı, onların oyları da CHP adayına gidecekti.

Parti kapatma eylemleri kapatılan partilerin daha da güçlenerek çıktığını göstermiştir. HDP kapatılacak olsa, artık iş ittifaklarla beslenen bir duruma gelmiştir, CHP tabanından da HDP’ye oy akışı sağlanacaktır, nihayetinde genel seçimlerde CHP’nin oylarından HDP’ye oy akışı da sağlanmıştır.

Başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Devlet Bahçeli’nin de, iktidara karşı oluşturulan cephenin ne kadar hırslı olduğunu görmeleri gerekiyor, hiçbir şekilde yan yana gelmeyecek olan partiler bir cephede mevzilenmiştir. Karşı tarafta PKK, FETÖ, emperyalist devletler gibi bağlantıların en küçük sarsıntısı görülmüyor, herhangi bir mahcubiyet de duyulmuyor. Ne denilirse denilsin aldırdıkları yok, hedefleri iktidarın devrilmesi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saadet Partisi’ne attığı adım her iki siyasi partinin tabanında bir heyecan oluşturmuştur. Devlet Bahçeli’nin de ‘eve dön çağrıları’ndan ziyade, İYİ Parti’nin kendi boyu mesafesinde boy saldığını kabul eden bir dil geliştirmesi ve nezaket ziyareti yapması MHP ve İYİ Parti tabanında da aynı heyecanı yaşatacaktır.

Türkiye’de solun ne hayalde ne de rüyada dahi iktidar olma imkanı yoktur. Bugüne kadar sağ partilerin eteklerindeki taşlar dökülmüş, birçok kez de solun alkışları eşliğinde birbirlerine atılmıştır, Gelecek, Deva, Demokrat ve Yeniden Refah Partilerinin de gönülleri alınarak, BBP ve Vatan Partisi de dahil daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adlandırdığı “Türkiye İttifakı” adı altında bir birliktelik sağlanmalıdır, en azından bir çaba gösterilmelidir ki, dışarda kalanların söyleyecek sözleri kalmasın!

Önceki ve Sonraki Yazılar